Büyük fonlar İspanya'da konut yatırımına yöneliyor.

İspanya'da konut sektörü yatırımcıların gözdesi haline geldi. Gayrimenkul danışmanlık şirketi Cushman & Wakefield, bu pazarın geçen yıl 2,7 milyar avroluk varlık alım satımı gerçekleştirdiğini ve etrafındaki yasal belirsizliğe rağmen varlık türüne göre otellerin hemen ardından ikinci sıraya yerleştiğini tahmin ediyor. Büyük fonlar ve geliştiriciler, güçlü talep ve endişe verici düzeyde arz sıkıntısı olan bir sektöre odaklanıyor. Bu yıl konut pazarındaki yatırım hacminin yüzde 48 artışla yaklaşık 4 milyar avroya ulaşması öngörülüyor.

Danışmanlık firmasının 50 büyük yatırımcı ve mülk sahibi arasında gerçekleştirdiği İspanya Yaşayan Yatırımcı Anketi 2025'te, yatırımcıların yaklaşık %80'i yıllık %10 ila %20 arasında bir brüt getiri, yani dahili getiri oranı elde etmeyi bekliyor. Özellikle %26'sı getirilerinin %16-%20 arasında olacağına inanıyor. Raporda, yatırımcı ilgisinin anlaşılmasında anahtar rol oynayan İspanyol ekonomisinin temelleri vurgulanıyor. İspanya ekonomisi son on yılda ortalama %1,7 oranında büyüme kaydederken, işsizlik oranı azalıyor. "Bu ekonomik göstergeler, konut piyasasındaki yatırımcı davranışlarını ve beklentilerini anlamak için bir bağlam sağlıyor" diyor.

Bu yüksek getiriler İspanya'yı Birleşik Krallık'ın ardından büyük yatırımcılar için ikinci en cazip pazar haline getirdi. Sıralamayı Almanya, Fransa ve İrlanda tamamlıyor.

Konut yatırımcılarının %26'sı %16 ile %20 arasında brüt getiri bekliyor.

Cushman & Wakefield Sermaye Piyasaları Uygulamaları Müdür Yardımcısı Geoff McCabe, İspanyol konut sektörünün yeni bir döneme girdiğini açıklıyor. "İlki krizden sonra, 2015'te geldi, fonlar Built-to-Rent ve Built-to-Sell odaklı geliştiricilerin ortaya çıkmasını teşvik etti. Şimdiki senaryo farklı. Bir yandan, geliştirilecek daha az arazi var. Öte yandan, öğrenci konutları, ortak yaşam ve uygun fiyatlı konut gibi diğer modellere doğru çok daha fazla çeşitlenme görüyoruz," diyor. Nitekim ankete göre yatırımcıların en çok ilgi gösterdiği alanlar öğrenci yurtları (%75), kiralık konutlar (%55) ve ortak yaşam (%50) olarak belirlendi.

Madrid, Barselona ve Sevilla gibi şehirlerde akademik kurumların büyümesi sayesinde öğrenci konut piyasası gelişiyor. İspanya'da genel olarak yetersiz arz ve önemli oranda eskimiş varlıklar bulunmaktadır. Bu durum göz önüne alındığında yatırımcı ilgisi hem mevcut varlıklara hem de yeni tesislerin geliştirilmesine odaklanıyor. Son aylarda en dikkat çeken işlemlerden biri de CPPIB fonunun Brookfield Residences'ı 1,2 milyar dolar değerinde satın alma isteği oldu.

Büyük yatırımcılar açısından kiralama sektörü (Kiralamak İçin İnşa Etme) genç profesyoneller ve ailelerin de katkısıyla önemli bir büyüme yaşıyor. Özel sektörün çabalarının yanı sıra, İspanya hükümetinin uygun fiyatlı kiralık konutları teşvik etme girişimleri sektöre olan ilgiyi artırıyor ve ulusal ve uluslararası yatırımcıları çekiyor.

Yeni yatırımcı dalgası konut, ortak yaşam ve uygun fiyatlı konut gibi diğer segmentlere de yöneliyor.

Ancak Generalitat'ın onayladığı konut önlemlerinin olumsuz etkileri oluyor. "Hükümet müdahalesi belirsizlik yaratabilir. Örneğin, arazi fiyatları çok yüksek. Fiyatı artıramazsanız, düşük getiri nedeniyle herhangi bir şey geliştirmek neredeyse imkansızdır," diye açıklıyor McCabe. Danışman bu bağlamda 542 daireden oluşan portföyüyle Patrizia fonunun durumuna dikkat çekiyor. 2/2025 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesinin ardından Alman fonu artık varlığı başka bir büyük yatırımcıya satamayacak ve daire daire özel şahıslara satmayı tercih etti. "Kiralık olarak tasarlanan binaların artık alım-satım piyasasına girmesi bir çelişki" diye ekliyor.