Ed Miliband İngiltere'deki gaz sahalarını kapatırken biz Norveç'ten satın alarak 20 milyar sterlin harcıyoruz

Miliband, İngiltere'nin petrol ve doğalgaz sektörüne ideolojik savaş açarken, ülke Norveç'ten ithal edilen doğalgaza 20 milyar sterlin harcama sözü verdi.

Bu miktar, 2035 yılına kadar yılda beş milyon evin ısıtılmasına yetecek.

British Gas'ın sahibi Centrica'nın Norveç'in devlet enerji devi Equinor ile yaptığı anlaşma, Miliband'ın yerli üretime karşı savaşının fosil yakıt kullanımını azaltmadığını kanıtlıyor.

Bunu sadece ihraç ediyor. İngiliz işleri, vergi gelirleri ve bununla birlikte gelen enerji güvenliğiyle birlikte.

Bu, büyük ölçekte ekonomik ve stratejik bir kendine zarar vermedir.

Miliband, kendi gaz rezervlerini kullanmak yerine, İngiltere üreticilerini %78'lik etkin bir yurtdışı vergi oranıyla varlıklarını sonlandıracak şekilde vergilendiriyor.

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Kuzey Denizi üretimi artık yılda %11 oranında düşüyor. Bu, politikalarının yürürlüğe girmesinden önce tahmin edilen düşüşün iki katından fazla.

Kuzey Denizi hala milyarlarca pound değerinde fosil yakıt bulunduruyor. Ama bir adam onları kullanmamızı engelliyor.

İnanılmaz ama bu adam enerji politikamızdan sorumlu adam.

Express okuyucularının , İngiltere ekonomisine Maliye Bakanı Rachel Reeves'den daha fazla zarar verdiğini düşündüğü bu adamın, bunu başarmak gerçekten zor.

Miliband gazı yenilenebilir enerjiyle değiştiriyorsa bu mantıklı olabilirdi. Yapmıyor. Biz sadece sondajı yapması için yabancı hükümetlere para ödüyoruz.

Bu bizi onlarca yıl enerji ithalatına bağımlı bırakacak. Sadece 2035'e kadar değil, çok daha ötesine.

Bu eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik kendi kalesine gol. Dünyadaki hiçbir gelişmiş ekonomi böyle davranmıyor.

Hele ki hala doğal kaynaklarını çıkarıp, satıp, zenginleşen aklı başında ve sosyal demokrat Norveç.

Halkı müreffeh, bütçesi dengeli ve kamu hizmetleri kusursuz. Bu, Şansölyesi hesapları dengeleyemeyen , perişan ve gerileyen İngiltere ile belirgin bir tezat oluşturuyor.

Norveç'in zenginliğinin büyük bir kısmı bizden geliyor; çünkü kullandığımız doğalgazın yarısını ülkeden alıyoruz.

Biz ithalata bağımlı hale geldik, Miliband ise net sıfır emisyon gündemini karşılamak için iç üretimi kısıyor.

Enerji faturalarımızın gelişmiş dünyadaki en yüksek faturalar olması ve nakit sıkıntısı çeken aileleri ve işletmeleri sıkıştırması şaşırtıcı değil. Miliband ayrıca Hazine'ye milyarlarca dolarlık vergi geliri kaybına da neden oluyor.

Daha da kötüsü, emisyonları azaltmıyoruz, dış kaynak kullanıyoruz. Norveç gazı İngiliz gazından daha yeşil değil. Yüzlerce mil boru hattıyla taşınması karbon ayak izini artırıyor.

Peki ne için? Ölçeklenmesine yıllar kala, ısı pompaları ve hidrojenin uzak bir hayali.

2030'a kadar bile İngiltere'nin yılda en az 42 milyar metreküp gaza ihtiyacı olacak. En iyi ihtimalle sadece 12 milyar üreteceğiz.

Gerisini başka ülkelere ödeyeceğiz. Şanslı Norveç. Şanssız biz.

Miliband enerji bağımsızlığı sağladığını iddia ediyor. Gerçek ise tam tersi.

Artık doğalgazımızın neredeyse üçte ikisini Katar gibi şaibeli diktatörlüklerden ithal ediyoruz.

Ayrıca rekor seviyelerde elektrik ve petrol ithal ediyoruz. Modern yaşamın temelleri için başkalarına bağımlı hale geliyoruz.

Her büyük ülke daha temiz enerjiye geçiş yapıyor, ancak hiçbiri öncelikle sanayisini kapatmıyor.

Sadece Britanya emisyonları artırmayı, gelirleri azaltmayı, işleri yok etmeyi ve yabancı güçlere bağımlılığını derinleştirmeyi seçiyor. Hepsi Ed Miliband'ı erdemli göstermek için. Bu bir ekonomik felaket.