Bakan Kacır: TSE, bugüne kadar 572 helal uygunluk belgesi düzenledi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda düzenlenen 'Uluslararası Helale Uygunluk Değerlendirme Sempozyumu'na katıldı.
Programda, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da yer aldı. Bakan Kacır, helal ürün ve hizmetlerin yalnızca Müslümanlar için değil, farklı inançlara mensup bireyler için de giderek daha fazla tercih edildiğini belirterek, "Küreselleşme; ürünlerin, hizmetlerin ve fikirlerin sınırlara takılmaksızın dolaşımına kapı araladı. Bugün, günlük hayatta kullanılan pek çok ürün ve hizmetin arkasında çok sayıda ülkenin yer aldığı değer zincirleri yer alıyor. Bu durum, tüketicilerin satın aldıkları ürüne güven duymasını sağlayacak ulusal ve uluslararası ölçekte mekanizmaların kurulması ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Şeffaf üretim süreçleriyle, insan sağlığını önceleyen yaklaşımıyla, adil ve sürdürülebilir ilkeler ile helal sektörü; Müslümanların dini esaslar doğrultusunda hayatlarını yaşamalarına imkan tanıyor. Şeffaf üretim süreçleri, insan sağlığını önceleyen yüksek kalite standartları ve sürdürülebilirliği esas alan yaklaşımıyla finanstan gıdaya, ilaçtan turizme pek çok alanda güvenilir ürün ve hizmetlere erişimini mümkün kılıyor. Bugün küresel helal ekonomisi; ölçeği ve kapsamı itibarıyla günden güne daha geniş bir tüketici kitlesine hitap eden, dinamik ve hızla büyüyen bir ekosistem konumunda. Bakınız, helal sertifikalı kozmetik sektörü 80 milyar doların üzerinde bir ölçeğe sahip. Helal turizm pazarının büyüklüğü 250 milyar doların üzerinde. Yakaladığı güçlü büyüme ivmesiyle, 2 trilyon dolarlık küresel helal gıda pazarının 2033'te 5,3 trilyon dolarlık hacme ulaşması öngörülüyor. Helal ekonomisinin sunduğu fırsatları değerlendirerek, ülkemizi küresel helal ekonomisine yön veren lider ülke konumuna taşımaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.
'HELAL SERTİFİKASYONU KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR'
Türkiye'nin küresel helal ekonomisindeki rolünün gün geçtikçe arttığını açıklayan Kacır, "Dünyanın en büyük 11'inci, İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında ise 2'nci büyük ekonomisiyiz. Ülkemiz; güçlü üretim ve teknoloji geliştirme altyapısıyla helal sektörünün farklı alanlarında tüketici beklentilerine cevap verecek, rekabetçi ürün ve hizmetler sunma kabiliyetini haiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyanın dört bir yanında inşa ettiğimiz ticaret köprüleri arasında, bilhassa İslam ülkeleriyle kurduğumuz bağlar bizler için çok değerli ve kuvvetli. Tabii sağlıklı işleyen bir helal ekonomisi hacmi oluşturmak adına helal sertifikasyonu kritik önem taşıyor. Bu doğrultuda, ülkemizde helal akreditasyon hizmeti sunmaya yetkili tek otorite konumundaki Helal Akreditasyon Kurumu'nu (HAK) kurduk. Ürün ve hizmetlerin sürdürülebilir, sürekli ve standart ölçekli yürütülmesi adına önemli adımlar attık. Nitelikli insan kaynağı ve gelişmiş laboratuvar altyapısıyla standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında öncü kurumumuz Türk Standartları Enstitüsü, vatandaşlarımızın helal ürün ve hizmetlere ulaşmasında da ön safta yer alıyor. Tüketicilerin inanç ve değerlerine uygun ürün ve hizmetlere erişimi için Diyanet İşleri Başkanlığı ile koordinasyon içinde hareket eden enstitümüz, bugüne kadar 572 helal uygunluk belgesi düzenledi. Aynı zamanda gıda, kozmetik, temizlik ürünleri ve dezenfektanlar ile turizm başlıklarında İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) standartlarına akredite olan dünyadaki ilk kuruluş olma özelliğine de haiz. Enstitümüzün Gebze yerleşkesinde yer alan Türkiye'de Helal Akreditasyon Belgesi alan ilk laboratuvar özelliği taşıyan Biyogenetik ve Gıda Laboratuvarı, bilimsel ve teknolojik altyapısıyla helal ürün analizlerinde ülkemizde öncü rol üstleniyor" diye konuştu.
'YANLIŞ YÖNLENDİRMEDE BULUNMAK BÜYÜK BİR VEBALDİR'
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da "Teknolojinin gelişmesi ve üretim süreçlerinin karmaşık hale gelmesi, bizleri tükettiğimiz gıdaların ve ürünlerin içeriğini sorgulamaya yöneltmiştir. Günümüzde bir tüketicinin, gıda üretiminin tüm aşamalarına muttali olması elbette mümkün değildir. Bu yüzden hem resmi kurumlar hem de sivil kuruluşlar, helal belgelendirme sürecini itina ve sorumluluk bilinciyle yürütmek zorundadır. Bu noktada unutulmaması gereken önemli bir husus da söz konusu faaliyetlerin bir nevi şahitlik görevi olduğudur. Dolayısıyla helal sertifikasyon süreçlerinde yanıltıcı bilgi ve belge vermek veya yanlış yönlendirmede bulunmak büyük bir vebaldir" dedi. (DHA)
milliyet