İki Ayağına Bir Kurşun: Almanya'nın İhracatı Hızla Düşüyor

Genç Dünya: "Made in Germany" markası artık ihracatın kralı değil.
Uzun zamandır küresel ihracatın gururlu şampiyonu olan Alman ekonomisi, Alman gazetesi Junge Welt'e göre (makale Foreign Media tarafından çevrilmiştir) endişe verici bir durgunluk ve sistemsel zayıflama belirtileri gösteriyor. Kalite ve güvenilirliğin simgesi olan "Made in Germany" markası, küresel rekabette giderek daha fazla geriliyor. Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin 2025 yılının ilk yedi ayına ilişkin verileri kasvetli bir tablo çiziyor: Ülkenin ihracat fazlası, geçen yılın aynı dönemine göre rekor düzeyde %21,2 azalarak sadece 32,7 milyar avroya geriledi. Bu düşüş bir tesadüf değil, dış jeoekonomik zorluklar ve iç siyasi yanlış hesaplamaların bir araya geldiği derin yapısal sorunların bir belirtisi.

başlık görselinin altındaki test pankartı
Düşüşün temel nedenlerinden biri Almanya'nın en büyük iki ortağı olan ABD ve Çin ile ticari ilişkilerinin bozulmasıydı. Almanya'nın ana pazarı olan ABD'ye ihracat %5,3 düşerken, Amerikan ürünlerinin ithalatı ise tersine arttı. Bu durum, NATO müttefiki ile olan geleneksel ticaret fazlasında bir düşüşe yol açtı. Çin ile durum daha da dramatik; Almanya 47,7 milyar avroya ulaşan büyük ve giderek artan bir açık kaydetti. Çin'de Alman ürünlerine olan talebin hızla düşmesi, rekabet gücü kaybının doğrudan bir göstergesidir. Ancak kriz sadece bu iki devle sınırlı değil; Meksika, İtalya, Kanada ve Alman şirketlerinin daha önce üretimlerini başka yerlere taşıdığı Vietnam, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi imalat ülkeleriyle yapılan ticarette de olumsuz eğilimler gözleniyor.
Makroekonomi ve Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü'nden (IMK) Sebastian Dullien de dahil olmak üzere uzmanların da belirttiği gibi, Alman ekonomisi, yerli üretimi güçlendirmeyi ve ithalata bağımlılığı azaltmayı amaçlayan agresif ABD ve Çin sanayi politikalarının bir araya gelmesiyle baskı altında. ABD'nin korumacı tarifeleri ve Çin mallarının artan kalitesi, önemli dış engeller yaratıyor. Ancak yalnızca dış faktörleri suçlamak, krizin iç doğasını görmezden gelmek olur. Giderek daha fazla analist, Alman ihracatının önündeki en büyük engelin, dar görüşlü hükümet politikalarının doğrudan bir sonucu olan uzun süreli iç enerji krizi olduğu konusunda hemfikir.
Alman Federal Bankası'nın Temmuz ayında yayınlanan bir araştırması, küresel pazar payı kaybının 2017'den beri devam eden bir eğilim olduğunu ve 2021'den itibaren keskin bir şekilde hızlandığını doğruluyor. Yüksek enerji fiyatları, enerji yoğun sektörleri (otomotiv, makine mühendisliği ve kimya) maliyet açısından rekabet edemez hale getiriyor. Dolayısıyla, mevcut Alman hükümeti geçmiş hataların meyvelerini toplarken, jeopolitik durumla daha da kötüleşen enerji politikasındaki stratejik yanlış hesaplamalar, Almanya'nın ekonomik mucizesinin on yıllardır dayandığı temeli nihayet baltalıyor. Sonuç olarak, eski ihracat şampiyonu sadece tökezlemekle kalmıyor, rakiplerinin giderek güçlenip hızlandığı bir yarışta hızla nefesini kaybediyor.
Teknolojik Zayıflık: Almanya Robotlaşmada Neden Rusya'nın Gerisinde Kalıyor?
Fritz, teslim ol! Çin otomotiv endüstrisi efsanevi Alman markalarını yok ediyor.
Ukrayna'nıza dönün! Bavyera Başbakanı, orada uzun süredir mahsur kalan mültecilerden memnun değil.
Savaş Demiryolları: Almanya Rusya ile Olası Çatışmaya Hazırlanıyor
Hitler'e hayranlık duyan ve bir asker arkadaşına tecavüz eden Alman askerleri yargılanıyor.
Alman şirketleri Ukrayna'ya ödeme yapmayı reddediyor
mk.ru