Dijital yabancılaşmaya karşı ön saflarda İtalyanlar

"Modern hayatın yıpranma ve aşınmasına karşı", 60'lı yıllardan kalma ünlü bir reklam sloganını yeniden yorumlayarak, kişisel ilişkilerin değerini ve bunları geliştirmek için gereken zamanı ayırmanın, berraklığı ve duygusal refahı yeniden kazanmak için önemini vurgulamak amacıyla, birlikte olmanın zevkini yeniden keşfedebiliriz denebilir. Bibite Sanpellegrino tarafından Swoa (Sosyal web görüş analizi) metodolojisi kullanılarak gerçekleştirilen ve 1.200 İtalyan'dan oluşan bir örneklemin katıldığı sosyallik araştırmasına göre, dijital çağda ailevi (%63) ve iş (%54) sorumlulukların aşırı yüklenmesi , gerçek ve kalıcı bağların kurulmasının önündeki en büyük engel olacaktır. Ardından, iyi bir miktarda içe dönüklük (%58) ve 'sağlıksız' bir miktar tembellik (%55) geliyor; bunlara, hareket etmeden çevrimiçi bağlantıda kalabilme kolaylığı da ekleniyor.

Dijital teknoloji , başkalarıyla etkileşimleri basitleştirip çoğaltmasına rağmen, aslında 'yüz yüze' paylaşılan anların kalitesini ve sıklığını o kadar düşürdü ki, örneklemin %68'i artık yıl içinde daha fazla 'yüz yüze' sosyal ortamlara katılma ihtiyacı hissediyor. Aperatifler (%64) ve paylaşılan yemekler (%48) de İtalyanlar tarafından tercih edilen keyifli anlar olup, bunların ev ve ofis dışında, belki bar ve restoranda (%68) ama aynı zamanda parklar (%65) ve meydanlar (%61) gibi açık alanlarda da yaşanması daha iyidir. En iyi günler Cumartesi (%69) ve Pazar (%61) olurken, tercih edilen saatler ise akşam (%32). Son olarak, neşeli bir şekilde iletişim kurmayı (57%), neşeyi paylaşmayı (69%) ve maksimum güvenle iletişim kurmayı en çok sevdikleri kişiler arkadaşlar (%71) ve partnerler (%65), ebeveynler (%46), akrabalar (%39) ve hepsinden önemlisi komşular (%55) olacaktır.