Amerikan Ekonomisinin Büyük İkilemi
Amerikan ekonomisi tehlikeli bir yol ayrımına geliyor. 16 ve 17 Eylül'de toplanacak olan Federal Rezerv (Fed), çelişkili istatistiksel tedbirler ve nadir görülen yoğunlukta siyasi baskılarla karşı karşıya. Kurumun başkanı Jerome Powell, faiz oranlarını yeterince hızlı düşürmediği için Donald Trump'ın eleştirilerine maruz kalırken, Amerikan başkanının izlediği politikalar nedeniyle dünyanın en büyük ekonomisi üzerinde kara bulutlar toplanıyor.
İşsizlik oranı düşük kalsa da, iş piyasası birkaç aydır önemli bir yavaşlama yaşıyor. Ağustos ayında imalat, inşaat ve enerji sektörlerinde istihdam kaybı yaşanmaya başlandı. Bu arada, enflasyon durumu da kötüleşiyor. Tüketici fiyatları Ağustos ayında %0,4, geçen yıl ise %2,9 artarak Fed'in %2 hedefinin oldukça üzerinde seyretti.
Ekonomistlerin öngördüğü gibi, Donald Trump'ın ABD ithalatına uyguladığı gümrük vergileri ekonominin geneline yayılmaya başlıyor. Şirketler, Trump'ın gümrük vergileri öncesinde biriktirdikleri stokların azaldığını ve artan maliyetleri müşterilerine yansıtmaya başladıklarını bildiriyor. Amerikan başkanı tarafından imzalanan ticaret anlaşmalarının yürürlüğe girmesiyle birlikte bu eğilimin önümüzdeki aylarda daha da yoğunlaşması bekleniyor.
Bu durum Fed'i aşırı temkinli olmaya zorluyor. Faiz oranlarını, zayıflayan bir işgücü piyasasını desteklemek için çok hızlı düşürmek, enflasyonu hızlandırabilir ve kontrolden çıkmasına neden olabilir. Jerome Powell, Ağustos ayı sonunda, bu hafta olası bir faiz indirimine kapıyı araladı. Donald Trump'ın ısrarına rağmen, akıl, önümüzdeki aylarda daha ileri gitmemesini gerektiriyor.
Şu anda paranın maliyetinin çok yüksek olduğuna dair bir belirti yok. Tüketim devam ediyor, enflasyon tekrar yükseliyor, ABD borsasına sermaye akışı değerlemeleri rekor seviyelere taşıdı, risk sermayesi kârsız teknoloji şirketlerine akıyor ve kredi büyümesi devam ediyor. İşgücü piyasasındaki yavaşlamaya gelince, mevcut sıkılaştırılmış göçmenlik politikasının neden olduğu işgücü arzındaki zayıflık göz önüne alındığında bu şaşırtıcı değil. İşgücü açığına katkıda bulunarak, bu durum tarım, inşaat ve otel-restoran sektörlerinde ücretleri ve fiyatları artırma tehdidi oluşturuyor.
Donald Trump, Fed'in ekonomik politikasının yan etkilerini düzeltmesini talep edemez. ABD başkanı, makroekonomik dengeleri zorlayarak, merkez bankasının şimdi çözmesi gereken ikilemi daha da derinleştirdi. Merkez bankasının rolü, Beyaz Saray'ın girişimlerinin doğru yönde ilerlediği yanılsamasını yaratacak şekilde büyümeyi teşvik etmek değil, istihdamı en üst düzeye çıkarırken enflasyonu kontrol altına almaktır.
Fed'e uyguladığı baskı, kurumun bağımsızlığını zayıflatırken, özellikle yapay zeka yatırımlarının körüklediği bir fiyat artışı ve spekülatif bir balonu tetikleme riski taşıyor. Trump, kısmen seçmenlerin enflasyona karşı duyduğu hoşnutsuzluk sayesinde seçildiğini unutmamalı. Tamamen siyasi nedenlerle enflasyonu artırmak, ekonomiye ciddi zarar verebilir.
Dünya
Katkı yapmak
Bu içeriği yeniden kullanınLe Monde