Meksika, en çok savunucu cinayetinin yaşandığı ikinci ülke

Uluslararası Front Line Defenders vakfının hazırladığı Küresel Analiz 2024/25'e göre, Meksika 2024 yılında belgelenen 32 cinayetle insan hakları savunucuları için dünyanın en ölümcül ikinci ülkesi oldu. Kolombiya ise 157 vakayla ikinci sırada yer aldı.
En fazla savunucunun öldürüldüğü ülkelerin listesi şu şekilde tamamlanıyor: 29 vaka kaydedilen Guatemala; Filistin, 22 kayıtla; Brezilya, 15; Peru'da dokuz cinayet var; Pakistan yedi, Somali ise altı.
Belgede, Meksika'da şiddetin, suçlulaştırmanın ve devlet korumasının eksikliğinin, özellikle çatışma, mega projeler ve ticari faaliyetler bağlamında kolektif hakları savunanların koşullarını ciddi şekilde kötüleştirmeye devam ettiği uyarısı yapılıyor.
Raporda ayrıca, yerli insan hakları savunucularının durumunun özellikle kritik olduğu, tehdit, taciz ve cinayetle karşı karşıya kaldıkları, ayrıca orantısız cezalara yol açan keyfi yargı süreçlerine maruz kaldıkları belirtildi.
Belgede, "Meksika'da topluluklarını ve topraklarını savunanların suçlu sayılması, devletin onları korumak yerine şirket çıkarlarıyla aynı çizgiye gelmesi ve şikayetlerini suç sayması şeklindeki sistemsel bir stratejiye yanıt veriyor" denildi.
Meksika ceza adalet sisteminin, kültürlerarası yaklaşımı reddeden ve yerli halkların kimliklerinin ihlal edilmesine devam eden yapısal ırkçılıkla dolu olduğuna da dikkat çekildi.
Raporda, "Sadece topraklarını savunma hakları engellenmiyor, aynı zamanda liderlerinin toplumlarından uzakta hapsedilmesiyle toplum dokusu da parçalanıyor" ifadelerine yer verildi.
"Devlet aktörleri, şirketler ve organize suç arasındaki işbirliği, madencilik, uyuşturucu kaçakçılığı, ormancılık ve toprak gaspı gibi yasal ve yasadışı faaliyetlerin yürütüldüğü yerli ve kırsal bölgelerde şiddeti artırıyor" denildi.
Öte yandan yayımlanan çalışmada, göçmenlerin haklarını insan ticareti şebekeleri ve suç örgütlerine karşı savunanlara yönelik saldırıların bildirildiği belirtildi.
Cezalar ve suçlar
Front Line Defenders'a göre, 2024 yılında orantısız cezalarla ilgili belgelenen dikkat çekici vakalar arasında, Nueva Palestina toplumundaki güvenlik güçleri ve organize suçlar tarafından işlenen suistimalleri kınadıktan sonra Chiapas'ta 58 yıl hapse mahkûm edilen Tzotzil Maya savunucusu Versaín Velasco García'nın davası da yer alıyor.
Bir diğer dava ise, Meksika eyaletine bağlı Llano Grande Azcapotzaltongo topluluğundaki arazilerin kamulaştırılmasına karşı çıkması nedeniyle, işlemediği bir cinayetten dolayı 43 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Otomi savunucusu Tomás Martínez Mandujano'nun davasıdır. Raporda ayrıca Amuzga insan hakları savunucusu Kenia Hernández Montalván'ın, devletin mega projelerine karşı çıkmasıyla ilgili uydurma suçlamalar nedeniyle 21 yıldan fazla hapis cezasına çarptırılarak 2022'den bu yana hapiste kaldığı belirtildi.
Örgüt, bu dinamiği örneklendiren bir diğer olayın da geçen ekim ayında San Cristóbal de Las Casas'ta gerçekleşen Tzotzil rahibi Marcelo Pérez Pérez cinayeti olduğunu belirtti. Chiapas'ta suç örgütlerinin varlığını ihbar etmesi ve yerli halkların haklarını koruması nedeniyle on yıldan fazla süredir tehdit edildiği anlatıldı.
Küresel durum
Dünya genelinde 2024 yılında 32 ülkede 324 insan hakları savunucusu öldürüldü.
Bunlardan 84,6'sı (274 vaka) erkekti; %13,3'ü kadın (43 vaka), %1,2'si ise trans veya cinsiyet uyumsuzluğu yaşayan kişilerden oluşuyordu.
Faillere bakıldığında, cinayetlerin %54,6'sının devlet dışı aktörlere, %15,1'inin devlet aktörlerine bağlandığı, %29,7'sinin ise faillerinin tespit edilemediği görülmektedir.
En çok saldırıya uğrayan kesim ise toprak savunucuları oldu: Katledilenlerin yüzde 20,4'ü bu hakkı savunuyordu; %17,9'u yerli halkların hakları için mücadele etti ve %5,2'si silahlı çatışma bağlamında insan hakları ihlallerini belgeledi.
Eleconomista